5 Eylül 2008 Cuma

Uzun Günün Karı...


Ülke ekonomimizin en büyük sorunlarından biri şüphesin enerji... Varlık içersinde yokluk çeken,zahmete girip çıkarmak yerine ithal etmeyi tercih eden ender ülkelerdeniz. Bu sorunu ortdan kaldırabilmek ya da en azından en az seviyeye düşürebilmek için elimizden geleni yapıyoruz.İthal ettiğimiz enerjinin büyük bir kısmı elektrik üretmekte kullanılıyor.Son zamdan sonra da bunu daha kolay hisseder olduk. Tasarruf edebilmek içinde yaz-kış saati gibi uygulamalar hayata geçiriliyor. Kışın saatlerimiz bir saat geriye alıyoruz yazın ise ileri.Her sene bir ileri bir geri derken nerde olduğumuzu farkedemez hale geldik.Belki de sorunlarımızı çözmek yerine halı altına süpürüşümüzün sebebi budur.
Enerji tasarrufu için başvurulan uygulama sayesinde gün ışığından daha fazla yararlanarak elektrik tüketimini azaltmaya çalışılıyor. Bunun için referans olarak sanayinin yoğun olduğu İzmit alınıyor. Ancak her durumda Türkiye dünyadan ortalama bir saat geride yaşıyor diyebiliriz."Herşeyde gerideydik bunda da mı gerideyiz?" dediğinizi duyar gibiyim. Meridyen durumumuza göre hesaplandığında birçok batı ve doğu ülkesinin uygulamada bizden daha ileri bir saatte hayatlarını sürdürüyor ve daha fazla tasarruf ediyorlar.Örneğin Avrupada bazı şehirlerin meridyen farkıyla yaklaşık 2 saat geride olması gerekirken uyguladıkları saat ile sadece 1 saat geride yaşıyorlar. Sanayinin daha yoğun olduğunu varsayarak İzmit referans alınıyor. Ancak uzun yıllar önce başlanan bu uygulama ülkemizde yaşanan sanayileşmeye pek ayak uyduramaz hale geldi. Çünkü artık doğuda ki illerimizde de sanayileşme hızla artmakta ve bu saat uygulaması onları olumsuz etkilemektedir. Ankara'dan sonra kışın saat 15:30 dan sonra hava kararmaya başlıyor ve bu da doğu illerindeki sanayi faaliyetlerini olmusuz etkiliyor. Türkiye'nin ticaret hacminin büyük kısmını önceden İzmit ve çevresi oluştururken bugün ise Eskişehir'den sonraki illerimiz yüzde 50 den fazlasını sahiplenmiş durumdalar. Doğuda erken kapanan iş yerlerlerindeki işgücü kaybı ile GSMH'da önemli ölçülerde kayıplar yaşanmaktadır.
Gün ışığından daha fazla yararlanabilmek için artık bazı tedbirler yeni uygulamalar gündemde. Enerji Bakanlığı bu durumu ortadan kaldırmak için 2011 yılında saatlerimizi yarım saat ileri alarak diğer ülkeleri yakalayabilmek peşinde. Ancak bu uygulamanın bazı sorunları ortaya çıkarmasından korkulduğu için tarih 2011 olarak düşünülüyor. Bu uygulama ile artık doğu illeri ve doğu ülkeleri referans alınacak böylece aradaki fark ortadan kaldırılmaya çalışılacak. Kalkınma hızımızıda etkileyecek bu uygulama ile "güneş doğudan doğar" diyerek yüzümüzü birazda doğuya dönmaya başlıyacağız gibi geliyor.Belki çok hayelperestlik olacak ama bu uygulama ile artık birazda doğudaki gelişmelere bakacağımızı düşünüyorum. Batıyla fazla oyanlamış olmanın verdiği yorgunluk ile doğuda hızla kendini hissettiren ekonomik gelişmeler belki bizi daha doğru bir yola iletebilir.Önce zaman olarak sonra da ekonmik olarak yakalamamız gereken birçok ülke olduğuna inanıyorum.

5 yorum:

Dr.Firma dedi ki...

Yazılarınızı okudukça , araştırarak düşünen insanların ortaya attığı fikirlerin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Enerji konusunda verdiğiniz mantıksal öngörüler yanında ''Güneşin doğudan doğması'' konusunda bir ekleme olarak ,

2006 yılında dünyada bilgi teknolojilerinde en rekabetçi ülke ödülünü Hindistan kazanmış amerika ikinci olmuştur.

Oysa ikinci yıllardır birinciydi.

Bu durum bir önceki yazınıza orpen 'in yaptığı '' ivme '' yorumu açısından ;

İyiden daha iyilerin ortaya çıkmaya başlaması anlamında gelecek için farklı düşünceleri çağrıştırır mı ?

Veli KOCATÜRK dedi ki...

Rekabetin bu kadar yoğun olması bizim gibi geri kalmış ama geri kaldığını kabul edip çözüm aramak yerine baskılayarak küçük umutlarla günü kurtar ülkelere değil bu rekabeti bir fırsat olarak algılayanları memnün etmiş ve bir yere getirmiştir.Öyle bir rekabet ki dediğiniz gibi bugünün iyisi artık vazgeçilmezlikten çıkıp yarın yerini başka birine bırakabiliyor.
Beni düşündüren ise bir çok ülkeye göre potansiyel olarak gücümüz yerinede olamsına rağmen bunu kullanmaya pek cesaret edemiyor oluşumuz.İyileri yakalayamayışımızın "yeni iyi" olamamamızın nedeni bu mudur acaba?

Dr.Firma dedi ki...

Dünyadaki istisnasız her ülke biraz erken veya biraz geç olarak isterse , en iyiler arasında yerini alabilir.

Adsız dedi ki...

Doğu ve Güneydoğuda kaçak elektrik olayını kamuoyu ve yetkililer biliyor ancak kaçak miktarı sanılandan çok daha büyük boyutlarda ve üzerine gidilmiyor.Bu bölgelerde neredeyse abonelerin tümü kamu kuruluşları ve çalışanları.Yerli halkta kaçak abartısız en azından benim gözlemlediğim yerlerde %80-90 seviyelerinde.Bu boyutta kaçağın faturasını da batıdaki aboneler ödüyor.Bence en acil çözüm isteyen konulardan biri bu.Bir de bu husus ile alakalı olarak birkaç yıl önce adanada kaçak elektrik kullanan fabrikayı tehditlere göğüs gererek mühürleyen ve akabinde fabrika sahiplerince öldürülen görevliyi hatırlıyorum.Bu çok ektrem bir örnekti.Bu olay bile radikal tedbirler almayı sağlayamadıysa varın gerisini siz düşünün.

HErgun-Since-1983 dedi ki...

Hakikaten geçen sene Van'dayken öğle ezanı 10.57'de okununca bi acaip oluyordum. Hava saat 15.00-15.30 gibi kararıyordu.. Bu seneden itibaren yaz-kış saati uygulamasına son verildi. Artık saatler ileri-geri yapılmayacak :) Bu durumda bilgisayarların da güncellenmesi gerekiyor. Çünkü mesela Windows'ta "Tarih ve Saat Ayarları - Saat Dilimi" bölümünde "Gün ışığından yararlanma değişikliklerinde saati otomatik ayarla" seçeneğinin düzeltilmesi gerekecek! Off ne gereksiz bilgi oldu ama ;) Zamanı gelince Windows zaten kendisi ayarlardı bunu yau :))