3 Ocak 2009 Cumartesi

Yaşasın seçmek, seçilmek !!!





Bir yılı daha geride bıraktı dünyamız. Belki hiç bu kadar uzun gelmemiştir çoğumuza. Biraz daha çetin biraz daha sıkıntılı bir sene… sadece bizim için değil belki de “dünya” içinde en sıkıntılı yıldır. İnsanlıktan hiç bu kadar utanmamıştır belki de… başkalarının üzerinden kazanılanların yine başkalarına ödetildiği cezalar, küçücük bir alan sıkışmış halka yapılan zulümler, gözlerini bu “ayıp”a kapatmış insanlar… Neyse ki geride bıraktık 1 Ocak sabahına uyandığımızda her şey bitmişti demeyi çok isterdim. Ama aynı tas aynı hamam. Neyse konumuz bu değil zaten, hem bu olsa bile nasıl olsa kimse bir şeyler yapamayacak. Konumuz : Yerel Seçimler…
Hiç bu kadar sevindirmemişti seçim olayı beni. Hep boşa harcanan kaynaklar, birbirinin arkasından iş çeviren siyasetçiler, sabahlara kadar süren oy sayma işlemleri, oy pusulasına yazılan isimler,imzalar ve de seçimlerde bir yanlışlık var polemikleri akımda kalırdı. Ama bu seçimler başka olacak, başka bir umut doğuracak. Tabi ki ekonomik açıdan.
“Seçim” demek ne kadar da demokratik bir ortam, güler yüzlü insanlar, birbirine saygıyla bakan, seçileni de seçeni de yadırgamamak olsa da bugünlerde sadece “para” demek. Seçim harcamaları piyasaya gerçek bir can suyu olacağını düşünüyorum. Bir çok sektör bu seçimlerden faydalanacak. 3 milyon adayın yarışacağını düşünürsek; sadece partilerin yapacağı harcamalara bir de adayların harcamaları eklenince muazzam bir rakam çıkıyor ortaya. AKP 100,CHP 60, MHP 30 milyon YTL ayıracak seçim harcamaları için bu rakamlara bir de diğer partiler eklenince 200-250 milyon YTL civarı bir harcama çıkıyor ortaya. Piyasalar daha çok IMF’nin vereceği 20 milyar doların katkısını ve piyasayı yeniden kendine getireceği inancında olsa da bu paranın nasıl harcanacağı devletin isteğine kalmış. Ancak seçim harcamaları direkt olarak piyasaya akacak. Hem bu kaynaklar sadece büyük illerde değil bütün ülkeye yayılacağı, sadece büyük şirketlerin ekmeğine yağ sürmek yerine esnafında pay alabileceği bir kaynak olarak düşünüldüğüne de tam anlamıyla bir lokomotif etkisi yaratabilecek. Reklam ajansları, araç kiralama şirketleri matbaalar, organizasyon şirketleri ve de irili ufaklı bir çok esnaf seçim süreci boyunca bu kaynaklardan yaralanacak. Yani 2009 yılının ilk yarısını biraz daha rahat geçireceğiz gibi görünüyor.
Yeni yıla ekonomik açıdan umutla bakmak için sadece küçük bir sebep bu. Umarım umutlarım boşa çıkmaz ve yeni yılda rahatlamış en azından rahatlamaya başlayan bir ekonomiye sahip oluruz.
*** Bu arada İsrail’in Filistin’de yaptıklarını kınamadan geçemeyeceğim. Geçenlerde bir mail aldım yüzlerce marka sıralanmış ve bu markalardan elde edilen gelirlerin Filistin’de yapılanlara kaynak oluşturduğunu gösteren bir maildi. Ancak o kadar çok marka vardı ki hangi birinden kaçarsınız? Keşke birazda biz oturup düşünseydik de oturup birbirini yiyen bir toplum olmak yerine marka zincirleriyle dünyaya hükmedebilen zulümlere son verebilen bir millet olabilseydik.

Hiç yorum yok: