9 Ağustos 2008 Cumartesi

Para Para Para !!!



Paranın neden bu kadar önemli olduğunu hiç düşündünüz mü? Bu yazıyı okurken lütfen para olgusunu ne dini açıdan ne de duygusal açıdan düşünün. Ekonomik bir kavram olarak hatta ekonomimin temel taşı olarak ele alacağım. Bir çok ihtiyacımızı gidermek için kullandığımız, her gün kazanmak için fedakârlıklar yaptığımız, geleceğe güvenle bakmamızı sağlayan, sıkıntılara neden olan hatta daha da ileri giderek ölümlere yol açan kağıt parçası; para. Bir çoğumuzun konuşurken “ ne var canım elimin kiri” dediği ama olmadığı zaman o kiri aradığımız kağıt parçası. Ekonomik açıdan para hem bir çok şeyin nedeni hem de sonucudur. Bir şeyin para olarak nitelendirilebilmesi için; değişim aracı olması, tasarruf edilebilmesi, bir değeri ifade edebilmesi, kabul görülmesi gibi birkaç fonksiyonu yerine getirebilmesi gerekmektedir.

Paranın en önemli fonksiyonu şüphesiz tasarruf edilebilmesidir. Tüm kaygılarımıza karşı bir garanti teşkil edebilir. Ya da paranın üzerinden para kazanmak için kullanılabilir. Herhalde hepimizi korkutan şeyde paranın değer kaybetmesidir. Yani enflasyon. Kullanılan para miktarının üretilen mal miktarına yani arza oranla bir fazlalık, artış göstermesidir. Bu durum da elimizde ki para ile eskiye oranla daha az ürün/hizmet alırız.

Asıl olarak paranın bu kadar değerli olmasını sağlayan onu bu kadar öncelikli hale getiren ona duyulan güvendir. Daha doğrusu paranın temsil ettiği devlete, ekonomiye duyulan güvendir. Döviz kurlarının bu kadar hareketli olması, fiyatların bu kadar değişimlere sahne olması aslında hep ona duyulan güvenden kaynaklanmaktadır. Eğer bir para birimine güven duymuyorsanız ona nazaran size güven veren başka bir para birimini tercih edersiniz. Dolayısıyla talebi artan paranın değeri yükselir. Eğer ülkedeki herkes başka bir para birimin tercih ederse bu durumda “tam para ikamesi” ortaya çıkar. Artık para biriminizin bir anlamı yoktur çünkü herkes başka bir para birimi kullanmaktadır, itibarı daha fazladır, daha fazla güven vermektedir. Doların bu kadar kıymetli olması, şu an ki durum için konuşmuyorum genel olarak, her ülkede kullanılması, tasarruf aracı olarak kullanılması da o ülkeye duyulan güvenden ve ülkenin merkez bankasının para basmakta daha tedbirli davranmasından kaynaklanmaktadır. Aslında kabul etsek de etmesek de gencinden, yaşlısına, karşıt görüşlüsünden, haklı görene herkes Amerika’ya güveniyor. Hepimiz bir sabah kalktığımız da haberlerde “ “dolar” tedavülden kaldırıldı, yerine “yolar” var artık” diye bir haber duymayacağımızdan eminiz ama aynısı Libya söz konusu olduğunda bu haberi duyabiliyoruz.

Aslına demek istediğim tek şey var. Tüm bu parasal hareketlikleri belirleyen, ona daha çok veya daha az ürün/hizmet aldıran bizim, bir bütün olarak, ona bakış açımız, ona verdiğimiz önemdir.

4 yorum:

yansıma dedi ki...

aslında hakikaten kağıttan başka bir şey değil ancak öyle değerli ki birbirini sırf bu yüzden öldüren mi ararsınız,uğruna ölenleri mi...
önceden kişiliklere bakılırmış şimdi bir insanı tanırken önce cebine bakıyoruz,onsuz da olmaz,onun bu kadar hayatın içinde olduğu düzenle de yürümez,aracımız mı,amacımız mı iyi beirlemek lazım ...
vesselam

Veli KOCATÜRK dedi ki...

araçla amaç bazen yer değiştirebiliyor. bu değişim ne türlü olursa olsun sonuç itibariyle hüsranla sonuçlanıyor, sonuçlanmasa bile hırs delisi olunuyor.

Dr.Firma dedi ki...

Sizce para mutluluğu ne zaman satın alabilir veya alamaz ?

Bu arada sitenize başarılar dilerim.

Veli KOCATÜRK dedi ki...

Teşekkür ederim.
Para mutluluğu satın alamaz ama insanları satın alabilir. Roller, perdeler,geçici hevesler... Asıl gerçek ise paranın sadece araç olduğu... Eğer sadece bir kağıt parçası ya da sadece bir madde ile mutlu olunabiliyorsa sorunu insan kendisinede araması lazım...